KONULAR
1-)FATURA, İRSALİYELİ FATURA  DÜZENLENMESİ VE MUHASEBE KAYITLARI
 2-) TEVKİFATLI FATURA DÜZENLENMESİ VE MUHASEBE KAYITLARI

1-)FATURA

 

Tevkifatlı fatura için tıklayınız...

 

1) Vergi usul kanununa göre fatura nedir?

Cevap) V.U.K.’nun 229 uncu maddesine göre Fatura;, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

2) Faturanın belli bir şekli var mıdır. Varsa vergi kanunlarında bu nasıl tanımlanmıştır?

Cevap) V.U.K.’nun 230 uncu maddesine göre; Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur.

 

1- Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

 

2- Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap

numarası;

 

3- Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

 

4- Malın veya işin nevi, miktarı fiyatı ve tutarı;

 

5- Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası;

 

3) Faturayı malın tesliminden itibaren ne kadar bir süre içinde düzenlemeliyiz?

 

FATURA  DÜZENLEME  SÜRESİ
( MADDE:231/5)


FATURA, MALIN TESLİMİ  VEYA HİZMETİNİN YAPILDIĞI TARİHTEN  İTİBAREN AZAMİ YEDİ GÜN İÇİNDE DÜZENLENİR. BU SÜRE İÇERİSİNDE DÜZENLENMEMİŞ FATURALAR  HİÇ DÜZENLENMEMİŞ SAYILIR.

 

 

 

Cevap) Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 (yedi) gün içinde düzenlenir. Bu süre içinde düzenlenmemiş faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. (5035 sayılı kanunun 48. maddesi ile değişen ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren) Bazen malın tesliminden önce de faturanın düzenlenebileceği V.U.K.’nun 173 Seri Nolu Genel Tebliği ile belirlenmiştir. Buna göre; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh vererek, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır.

 

4) Faturada yer alan alıcı ile ilgili bilgiler doğru olmak zorunda mı. Fatura kesenlerin bunda bir sorumluluğu var mıdır?

 

Cevap) Fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır. Ancak, nihai tüketiciye satılan mallar veya yapılan işler için düzenlenecek faturalarda, müşterinin belge ibrazı ve fatura düzenleyenin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.

 

Adına fatura düzenlenecek kişiler, gerçek usulde vergi mükellefi iseler (defter tutanlar) alacakları faturayı ticari defterlerine gider/maliyet olarak kaydedecekleri için yukarıda belirtilen bilgileri faturayı düzenleyecek kişiye ibraz etme mecburiyetindedirler, oysa nihai tüketicinin alacağı fatura gider/maliyet unsuru olarak kayda alınmayacağına göre yukarıda belirlenen bilgilerin alınması veya verilmesi sorumluluğu yoktur. Ancak, bundan bu kişilere fatura düzenlenmeyecek anlamı çıkarılmamalıdır.

 

5) Kimler fatura kesmek zorundadır. Ticaret yapan herkes fatura kesmek zorunda mıdır?

 

Cevap) Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak zorunda olan çiftçiler:

 

1- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2- Serbest meslek erbabına,

3- Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlara,

4- Defter tutmak zorunda olan çiftçilere,

5- Vergiden muaf esnafa,

 

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, bunlar da fatura istemek ve almak zorundadırlar.

 

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak zorunda olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş, bedelinin, 2011 yılı için, VUK 326 Seri No.lu Genel Tebliği (3) ile 700 TL.’yi geçmesi veya bedel 700 TL. den az olsa bile, istemeleri halinde emtiayı satan veya işi yapanın fatura vermesi zorunludur.

 

6) Fatura yerine perakende satış fişi ya da yazarkasa fişlerini de gider belgesi olarak kayıtlara alabilir miyiz?

 

Cevap) Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak iş yerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye,büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla, perakende satış fişi ( veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi V.U.K.’nun 204 Seri Nolu Genel Tebliği (4) ile belirlenmiştir.

 

Diğer yandan 206 sayılı VUK Genel Tebliği’nde, (5) alınan perakende satış fişlerindeki KDV’nin, belgede ayrıca gösterilmesi koşulu ile indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura ile alınması, defterlere ve faturalara dayanılarak kayıt yaptırılması gerekmektedir.

 

7) Fatura yerine geçen vesikalar vergi kanunlarında nelerdir?

 

Cevap) Fatura düzenlenmesinin zorunlu olmadığı bir kısım alım satım ve hizmet işlerinde mükellefler kayıtlarını fatura yerine geçen vesikalarla tevsik etmek zorundadırlar. V.U.K. ‘ndaki düzenlemelere göre, fatura yerine geçen vesikalar; perakende satış vesikaları, gider pusulası ve müstahsil makbuzu olarak sıralanmıştır.

Ayrıca, V.U.K.’nun 243 Seri Nolu Genel Tebliği) ile, aşağıdaki mükellefler fatura yerine aşağıdaki belgeleri düzenleyeceklerdir. Buna göre;

  • Bankalar yaptıkları hizmetler veya satışlar nedeniyle lehlerine tahakkuk edecek tutarları dekontlarla belgeleyecekler.
  • Sigorta şirketleri ve acenteleri tarafından düzenlenen poliçeler fatura yerine kullanılacaktır.
  • Sermaye piyasası aracı kurumlarının düzenledikleri işlem sonuç formları fatura yerine geçecektir.
  • İkrazatçıların düzenledikleri ödünç sözleşmeleri fatura hükmündedir.

Öte yandan, V.U.K.’nun 226 Seri Nolu Genel Tebliği ile, Yetkili Müessese’lerin (Döviz Büroları) döviz alım ve döviz satım işlemlerinde fatura yerine Döviz Alım Belgesi ve Döviz Satış Belgesi düzenleme zorunluluğu getirilmiştir.

 

8) Fatura henüz kesilmese dahi sevk irsaliyesi düzenlemek zorunda mıyız?

Cevap) Kural olarak, fatura bulunsun veya bulunmasın mal harekâtının mutlaka sevk irsaliyesine bağlanması mecburiyeti bulunmaktadır. Satılan malın teslim tarihinden sonra veya teslimi anında düzenlenmiş olsa dahi faturada malın teslim tarihi ve irsaliye numarası yer alacak ve ayrıca sevk irsaliyesi de düzenlenecektir.

 

Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinin 5 numaralı bendi uyarınca, mal sevkıyatında kullanılması zorunlu belgelerden sevk irsaliyesi konusunda daha önce yayımlanan 167 ve 173 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde uyulması gerekli esaslar belirlenmiş ve sevk irsaliyesinin en az iki nüsha düzenleneceği belirtilmiştir.

 

9) Faturayla beraber kesilen sevk irsaliyesinde dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir?

 

Cevap)

a - Sevk irsaliyesi en az üç nüsha olarak düzenlenecek ve iki nüshası mutlaka emtiayı taşıyan taşıtta bulundurulacaktır. En az üç nüsha olarak düzenlenmeyen sevk irsaliyeleri hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.

 

b- Mal sevkiyatında düzenlenmiş olan sevk irsaliyelerinin mutlaka taşıtta bulundurulması mecburi olduğundan, yapılan kontrollerde sevk irsaliyesinin taşıtta bulundurulmadığının tespiti halinde ceza uygulaması yönüne gidilecektir.

 

c- Malın alıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde ise sevk irsaliyesi düzenleme zorunluluğu alıcıya aittir. Ancak, alıcı ve satıcının bu konuda mutabık kalmaları halinde, sevk irsaliyesi satıcı tarafından da düzenlenebilecektir.

 

d- Düzenlenen sevk irsaliyesine, sevk edilen malların cins ve miktarlarına ilişkin bilgiler, satıcı tarafından eksik veya yanlış yazılmış ise ceza, belgeyi düzenleyen satıcı adına kesilecektir.

 

e- Sevk irsaliyesinin merkezde bilgisayarla düzenlenmesi ve düzenlenme tarihinden sonra emtianın sevk edilecek olması halinde, fiili sevk tarihi bu belge üzerine elle yazılabilecektir.

 

f- İrsaliyelerde gönderilen malın nev’i ve miktarı ile satıcının veya malı sevk edenin; adı, soyadı, varsa ticaret unvanı, adresi, bağlı bulunduğu vergi dairesi ve hesap numarasının; müşterinin adı, soyadı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi hesap numarasının (mükellefin diğer işyerine veya satılmak üzere bir alıcıya gönderildiği hallerde malın kime ve nereye gönderildiğinin) bulunması ve bunların satıcı tarafından imzalanması icap etmektedir.

 

10) İrsaliyeli fatura nedir? Vergi kanunlarında yeri var mıdır?

 

Cevap) Vergi Usul Kanunu’nun 211 Seri Nolu Genel Tebliği ile, İrsaliyeli Fatura uygulaması getirilmiş bulunmaktadır. Bu uygulamada mükellefler, fatura ve sevk irsaliyesini ayrı belgeler olarak değil, “irsaliyeli fatura” adı altında tek belge olarak düzenleyeceklerdir. Daha sonra getirilen Vergi Usul Kanunu’nun 232 Seri Nolu Genel Tebliği ile, satılan malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde, satıcı tarafından irsaliyeli fatura düzenlenebileceği gibi ayrı ayrı fatura ve sevk irsaliyesi de düzenlenebilecektir. İrsaliyeli fatura düzenlenmesi halinde ayrıca sevk irsaliyesi aranmayacaktır. İrsaliyeli fatura, hem faturanın hem sevk irsaliyesinin şartlarını bir belgede toplama özelliğine sahip bir vesikadır.

 

VUK’nin 231 inci maddesinin 5 numaralı bendinin mükelleflere tanıdığı, malın tesliminden itibaren faturanın yedi gün içinde düzenlenmesi imkanından vazgeçerek, bu yükümlülüğü derhal yerine getirmek isteyen mükellefler, fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı düzenlemeksizin, diledikleri takdirde, aşağıda sıralanan esaslara uygun olarak “irsaliyeli fatura” düzenleyebileceklerdir.

 

11) İrsaliyeli faturalarda dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

 

Cevap)

a- İrsaliyeli fatura” uygulamasına hesap dönemi içinde geçilemez, kesinlikle hesap dönemi başında geçilmesi gerekir. Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden itibaren bu usulü seçebilirler; daha sonra hesap dönemi içinde usulün değiştirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu durumdaki mükellefler hem “irsaliyeli fatura”, hem de ayrı ayrı fatura ve irsaliye düzenleyemezler.

 

Bu usulü seçen mükellefler, ilgili hesap dönemi başında başlamak ve o takvim yılı sona ermeden fatura veya sevk irsaliyesini ayrı ayrı düzenleyemezler hükmü ise, 232 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile değiştirilerek, aynı zamanda fatura ve sevk irsaliyesini ayrı ayrı kullanma hakkı da tanımaktadır.

 

b- İrsaliyeli Fatura uygulamasını seçen mükelleflerden mal satın alan mükelleflerin, bu malları taşımaları veya taşıttırmaları esnasında “irsaliyeli fatura” bulunması halinde, bunların “sevk irsaliyesi “ düzenleme yükümlülükleri yoktur. İrsaliyeli fatura’nın altında, “bu belgenin sevk edilen malla birlikte bulunması halinde ayrıca sevk irsaliyesi aranmaz.” ifadesine yer verilecektir.

 

c- Malı satan mükellefler İrsaliyeli Fatura’yı en az üç örnek olarak düzenleyeceklerdir. En az üç nüsha düzenlenmeyen “irsaliyeli fatura”lar hiç düzenlenmemiş sayılacaktır. İrsaliyeli fatura’nın iki nüshası mutlaka malı taşıyan araçta bulundurulacak, yoklama ve denetimlerde “irsaliyeli fatura”nın iki nüshası da ibraz edilecektir. Denetim elemanları, kendilerine ibraz edilen “irsaliyeli fatura”nın bir nüshasına adını, soyadını ve unvanını yazdıktan sonra tarih belirterek mühürleyip imzalayacak ve ilgiliye iade edecekler, diğer nüshasını mükelleflerin vergi dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak üzere ilgili vergi dairelerine intikal ettirilecektir.

 

d- İrsaliyeli Fatura’da; faturayı düzenleyenin adı, ticari ünvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, malın nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı ile nereye ve kime gönderileceği; müşterinin adı, ticari ünvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, düzenleme tarih ve saati ile anlaşmalı matbaa ile ilgili bilgilere yer verilecektir. Bu bilgilerin eksik olması halinde “irsaliyeli fatura” hiç düzenlenmemiş sayılacaktır.

 

e- İrsaliyeli Fatura’da esas kural; taşıttırılan malların, satışa konu olan mallar olduğudur. Dolayısı ile, satışa konu olmayan mal teslimlerinde (işlenmek üzere gelen ve işlenmiş olarak işçilik faturası ile malın sahibine gönderilen malın kendisi ve işçilik faturası) irsaliyeli fatura ile tesliminin mümkün olmaması gerektiği görüşündeyiz.  

 

 

12) Tarafımıza kesilen faturaya itiraz etmeyi unutursak o faturayı kabul etmiş sayılırız mıyız?

Cevap) Faturalar, bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil eder. Ancak bu sonucun gerçekleşebilmesi  yani faturanın alacağa delil teşkil edebilmesi için; faturanın karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz (8) gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması gerekir.

Faturanın itiraz edilmeksizin kabulü ve sekiz günlük kanuni süresi içerisinde içeriğine itiraz edilmemesi miktar ve fiyatın kabulünü ifade eder. Ancak alıcı ve satıcı arasında daha önce yapılmış bir sözleşme mevcut ise faturaya itiraz için sekiz günlük süre sınırı yoktur yani fatura burada sadece icap mahiyetini taşımaktadır, çünkü malın miktarı ve fiyatı faturadan önce sözleşmede belirlenmiş  ve kabul edilmiştir.

13) Konsinye verdiğimiz mallarda anında fatura kesmek zorunda mıyız?

Cevap) Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/d maddesine göre, komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir.

 

Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinye suretiyle yapılan satışlarda; mal sahiplerince komisyonculara veya konsinye ye yapılan mal tevdiinde, malın tasarruf hakkı devredilmemekte, mal sadece satılmak üzere bunlara verildiğinden, bu aşamada Kanunun anladığı anlamda bir teslimden söz etmek mümkün değildir.

 

Bu nedenle teslim, malların komisyoncuya ve konsinyeye tevdiinde değil, malların bunlar tarafından gerçek alıcısına verilmesi anında meydana gelmektedir. Dolayısıyla konsinye anında değil daha sonra konsinye verilen malların müşteriye teslimi anında 7 gün içinde fatura kesilmeli

 

14) İşlemin gerçekleşmesinden önce fatura kesersek bunun geçerliliği var mıdır?

Cevap) Vergiyi doğuran olayı düzenleyen KDVK’nun 10/b maddesine göre malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde; bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana gelir.

Buna göre mal teslimi veya hizmet ifasının yapılmasından önce fatura veya benzeri belge düzenlenmesi durumunda bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere hesaplanan KDV’nin, işlemi gerçekleştiren KDV mükellefleri tarafından faturanın düzenlendiği döneme ait beyannamede gösterilmek suretiyle beyan edilmesi gerekir.

Bu gibi durumlarda; KDV yüklenen mükellefler tarafından faturanın yasal defterlere kaydedildiği dönemde belgede gösterilen verginin indirim konusu yapılacağı açıktır.

15) Malın tesliminden bir kaç gün sonra kesilen faturaların cezai bir müeyyidesi var mıdır?

Cevap) Bunu bir örnekle cevaplamak daha anlaşılır olacaktır.

28 Mart 2010 tarihinde mal teslimi yapılmıştır. Ancak mal teslimine ilişkin fatura 03 Nisan 2010  tarihinde düzenlenmiştir.

VUK’nun 219.maddesine göre bu muamele 07 Nisan 2010 tarihine (onuncu gün) kadar muhasebe kayıtlarına intikal edilebilecektir. Böyle bir işlem usul bakımından bir sorun teşkil etmeyecektir.

Ancak bu işlemin, Nisan ayında kayıt altına alınması KDV açısından işlemi yapan itibariyle indirilecek verginin düşük olması şartıyla vergisel kayıba neden olacaktır.

Bu nedenle 28 Mart 2010 tarihinde yapılan mal teslimine ait fatura, VUK’nda belirlenen 7 günlük süre zarfında Nisan ayında (04 Nisan’a kadar) düzenlenmiş ve bu ayda muhasebe kaydı yapılmış olsa dahi işleme ait vergi, KDVK’nun 10/a maddesi kapsamında Mart dönemine ait “Toplam Teslim ve Hizmet bedeline” dahil edilmesi ve Mart 2010 dönemine ilişkin olarak I no’lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.

17)  Sahte faturayı (naylon faturayı) nasıl tanırız?

Cevap) Yanıt maalesef olumsuz. Yani sahte faturayı tanıyamazsınız. Sahte faturayı tespit etmek idare açısından çok kolay olmakla birlikte, mükellef açısından zor, bazı hallerde imkânsızdır. Gerçekten de sahte faturanın hasbelkader kayıtlarına girmiş bulunduğu bazı vergi mükelleflerinin faturayı evirip çevirip, “Ama bu naylon değil ki, bildiğimiz kâğıttan yapılmış” dedikleri “bir vakıa” olarak hep anlatılır.

Öyle ki, Danıştay’ın; “Faturaların biçimsel kurallara uygun olmasının, sevk irsaliyesi ve çek düzenlenmesinin, borsaya tescil yapılmasının, faturada gösterilen emtianın gerçekten faturaların düzenleyicisi gözüken kimselerden satın alındığını kanıtlamaya yeterli olmadığı” şeklinde bir kararı dahi bulunuyor. Yani fatura, şekli unsurları taşıyor olsa da malınızı gerçekten “o faturayı veren” kişiden almış olsanız da çek vermiş olsanız da idarece yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucu o fatura “sahte” ise yapacak bir şey yok.

18) Sahte faturadan korunmak için neler yapmalıyız?

Cevap) Sahte faturayı tanıyamayabilirsiniz ancak sahte faturadan korunabilmek için bazı önlemler alabilirsiniz. Örneğin; öteden beri tanımakta olduğunuz veya muteber firmalarla alışverişte bulunabilirsiniz. Sahte faturadan korunabilmeniz için belki de en önemli tedbir kanaatimce budur. Bunun yanı sıra her zaman banka kanalıyla ödeme yapmayı âdet edinmelisiniz. Elden tahsilatı teklif edenlere, kâr marjı yüksek olsa bile, itibar etmeyiniz. Bu tedbir ise sizi sahte faturadan tam anlamıyla koruyamayacak olmakla birlikte, uğrayacağınız parasal yaptırımların şiddetini bir ölçüde azaltabilecektir. Çünkü, fatura muhteviyatı malı gerçekten almış olduğunuzu somut bir delille ispat etmiş oluyorsunuz.

19) Geçmiş yıl faturalarının KDV sini indirim konusu yapabilir miyiz. Ve fatura matrahı gider olarak kayıtlara alınabilir mi?

Cevap) KDV kanununun, 29/3. maddesinde, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükmü yer almaktadır.

Anılan hükümlere göre, mükellefler, ilgili takvim yılından sonraki dönemlerde gelen ve geldiği dönemdeki kayıtlara intikal ettirilen faturalardaki KDV’yi, katma değer vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapamazlar.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1. maddesinde

“…Kurumlar Vergisi, birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır…

Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır...”

hükmü yer almaktadır.

Anılan hüküm uyarınca, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan giderler, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılır.

Buna göre, ilgili takvim yılından sonraki dönemde gelen ve geldiği dönemdeki kayıtlara intikal ettirilen faturalarda yer alan tutarlar (KDV dahil), faturaya konu harcamanın, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması koşuluyla, harcamanın ait oldukları yıl itibariyle kurumlar vergisinin tespiti yönünden niteliğine göre gider ya da maliyet olarak dikkate alınabilirler.

Nitekim, Mali İdarenin, bu konuyla ilgili, bu zamana kadarki görüşleri de, anılan faturalardaki KDV’lerin izleyen takvim yılında indirim konusu yapılamayacağı; ancak, ilgili olduğu dönem kurumlar vergisi tespitinde gider ya da maliyet olarak dikkate alınabileceği yönündedir. Diğer bir ifade ile, 2009 yılına ilişkin olarak 2010 yılında gelen ve 2010’da kayda alınan faturalar, 2010 yılında KDV dahil KKEG olarak dikkate alınacak; ancak, 2009 yılı kurumlar vergisi beyanında (KDV dahil tutar) diğer indirim olarak dikkate alınabilecektir.

20) Kaybolan faturayı noterden fotokopisi tasdik ederek kullanabilir miyiz?

Cevap) Kaybolan faturanın yerine kayıtlara uygun noterden tasdikli bir örneğinin (Bu örnek üzerine, “Zayi olan aynı tarih ve sayıyı taşıyan fatura aslı yerine kullanılmak amacıyla tasdik edilmiştir.” seklinde noterce şerh düşülmesi gerekir.) kullanılması mümkün bulunmaktadır. Öte yandan muhtelif sebeplerle kaybolan faturanın yerine geçen noter onaylı örneğinin kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla söz konusu faturada bulunan KDV’nin indirim konusu yapılacağı da tabiidir.

 

 

 

    SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR -- FATİH ÇAVUŞ
       3820 SOKAK NO:29 Eski izmir Yıkık Camii Cennetçeşme Limontepe Yeşilyurt Hatay Yol Ayrımı Karabağlar/İZMİR
TEL: +90 (232) 271 24 46 -  + 90 (232) 271 25 26 FAKS: + 90 (232) 271 25 26
Fatih Çavuş İZMİR SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI KAYITLI ÜYESİDİR